TAVUSKUŞLU PANO...
Öncelikle deseni hocam getirdi. Herkese bir proje dağıttı bana da bu düştü. Deseni 90x100 boyutunda fotoğraf halinde büyüttük. Sonra milaj kağıdına, alta fotoğrafı koyup, üzerinden siyah ispirtolu kalemle geçerek deseni yeniden çizim halinde oluşturdum. Milaj kağıda aktardığım desenimi bu kez kestirdiğim tahta üzerine aktardım. Yani tahtanın üzerini karbon kağıtları ile kapladım. Milaj kağıdında ki desenimin üzerinden geçerek, desenin alta geçmesini sağladım. Zordu, çünkü elinizi dayamadan çizmek gerekiyor aksi takdirde karbon panoyu kirletiyor. Daha önceden panomu mermer görüntüsü verecek şekilde boyamıştım. Orjinalinde öyleydi. Bu desen Topkası Sarayında ki mermer bir çeşmenin üzerindeki resimdi.Peehh.. ukalalığa bak.. zamanın ustalarıyla boyuma posuma bakmadan aşık atmaya kalkmışım.. Cahil cesareti... hakkatten öyle. Şimdi yaptığım işin önemini daha iyi algılayabiliyorum. Ama bu kadar değerli bir işin çakması da olsa evimde asılı olduğu için gurur duyuyorum. he he he ...Bir Topkapı Sarayında var... Bir kopyasını da Mavi Çinili köşkmü ne orda .....veee.. bi de ben de..
Deseni aktardıktan sonra karbon, çalışırken silinir korkusuyla bir kere de böyle üzerinden geçerek çizdim..Kafayı tozutmak üzereyken..işi bitirdik yani çizim aşamasını. Tavuskuşu ve yan bordürler orjinalinde kabarık. Nasıl yaparız derken tüp halinde ki altın yaldız kontürle doldurmaya boyut kazandımaya karar verdik. Aman eğlenceli bir iş dedim ama kazın ayağı öyle değilmiş.. Tüpü sıkmak için kullandığım parmaklarımın ağrısı beterdi. Bu aşamada atlatıldıktan sonra kabartılan yerlerin varaklanmasına geçtim. Varak yapanlar bilir acayip uçuşur ve pislik yaratır. Bir tur varak tutkalı sürme işlemi yapıldı. Bunun da vaktinde yapılması gerekir kıvamındayken yapıştırmazsanız kuruyan yerler varağı almaz tekrar oralarla uğraşmak zorunda kalırsınız. Tabi ne kadar dikkat etsem de bu başıma geldi.. bir kaç tur kurumasını bekleyip yumuşak bir fırçası var onunla temizleyip, ütüleme denen işlem yapıldıktan sonra tekrar tekrar almayan yerleri onarmak zorunda kaldım. Sabırlı olmayı öğrenmeye başladım. Çünkü acele yapayım derken muhakkak işe zarar veriyordum ...Sonunda tüm kabartmaları tamamlayıp varaklamayı bitirmiştim. Sıra el boyama işine gelmişti. Yine ayy bu iş çok zevkli görünüyo dedim tabi yine yanılmışım..
O dönemde ki ustalara hayran olmamak elde değil.. Şu ifadeye bakın nasıl gurullu ,gaganın duruşu , gözde ki delip geçen hafif kızgın hal..hafif alay..Onların da benim de elime sağlık ..ne yapayım mütevazilik yapamıcam valla.. ha ha ha ha ...
Yeni projelerde buluşmak üzere .. sağlıcakla kalın...haaa... bu arada ben de bilmiyordum bunu yaparken öğrendim ,böyle güzel renkli tüylere, kanatlara sahip olan dişi değil erkek tavuskuşuymuş..
Evet, erkekleri güzel olur tavuskuşlarının :)
YanıtlaSilBu nasıl bir şey aklım almadı.Ben bir tüyünü yapıp atardım bir kenara kesin.Muhteşem bir emek ve sabır için kutluyorum Nefise'ciğim.
(yaşını bilmiyorum, isminle hitap edebilir miyim?)
Ben Gülen diyorum.... tabii ki sen de ismimle hitap edersen çok sevinirim...
YanıtlaSilAnlaştık nefis Nefise :) hatta sen bile demeye başladım bile :)
YanıtlaSil